Pandemi kıtalar arası yayılma özelliği olan salgınlardır. 2019 yılı Aralık ayında Çin’den başlayarak tüm dünyaya yayılan COVID-19 pandemisi farklı varyantlar ile devam etmektedir. 2009 yılında görülen İnfluenza A H1N1 pandemisi de yakın zamanda yaşanan bir pandemi olarak gözlemlenmiştir. Pandemiyi sonlandırmanın yollarından biri toplumu bağışık hale getirmek ile beraber hastalanarak doğal bağışıklık kazanmak mümkün olarak görülmektedir. Ancak aşıların hastalanmadan bağışıklığı sağlaması açısından bir üstünlüğü vardır. Hastalık görülme sıklığı ve ağır hastalık tablosu ve ölüm riskini azaltması açısından pandemide toplumun aşılanması en büyük önlemdir.
Pandemik aşının hızla üretilerek kullanıma başlanması gereklidir. Bu süreç normalde izlenen ve zaman gerektiren araştırma ve ruhsatlandırma basamaklarını genellikle içermez. Acil ve erken kullanım onayı ile aşılar kullanılabilir ve pandeminin yayılımında olumlu sonuçlar alabiliriz.
Pandeminin başlamasından sonraki 12 ay boyunca çok sayıda aşı geliştirilmiştir. New York Times Koronavirus Aşı Takip programına göre 63 aşı şu anda insanlar üzerinde klinik çalışmalarda değerlendirilmektedir.
Pfizer/BioNTech ve Moderna tarafından geliştirilmiş olan iki mRNA bazlı aşıya FDA, Kanada ve Birleşik Krallık tarafından acil durum onayı verilerek Pfizer/BioNTech aşısı 16 yaş ve üzerindeki kişiler için Avrupa’da EMA onayı almıştır. Her iki aşı da altta yatan ciddi bir tıbbi durumu bulunmayan sağlıklı gönüllülerde test edilmiş ve bunlarda SARS-CoV2 enfeksiyonunu önlemede % 90’ın üzerinde etkinlik göstermiştir. Az miktarda yan etki saptanmış olup bu yan etkiler birkaç gün devam eden lokal ağrı, ateş, titreme ve kas ağrısı şeklinde izlenmiştir. Aşılama programları şu anda ya hazırlık aşamasındadır ya da erken aşamadadır.
Ülkemizde ve bir çok dünya ülkesinde BioNTech aşısı ile pandeminin ciddi derecede önüne geçilmiştir. Ülkemizde pandemi atlatmış hastalar tek doz aşı olurken, sağlık çalışanlarımıza 3. Doz aşı da vurulmaya başlanmıştır.
Almanya kökenli Biontech araştırmacıları Ocak ayında COVID-19’a karşı bir mRNA aşısı dizayn etmeye başladılar. Mart ayında New York (ABD) temelli ilaç şirketi Pfizer ile ortaklık kuran grup klinik çalışmalarına Mayıs ayında başladı. İki farklı aşı denendi. İki versiyon da antikor ve T hücre cevabı oluşturunca “BNT162b2” kodu verilen ve daha az yan etkiye neden olan aşı ile 27 Temmuz’da Faz 3’e geçildi. 9 Kasım’da Faz 3 çalışmasının ilk ara sonuçlarını açıklayarak etkinlik bildirimi yapan ilk aşı grubu oldular.
Genetik temelli bir mRNA aşısı olan Pfizer/Biontech aşısı, bir RNA virüsü olan SARS-CoV-2 virüsünün genomunun S-proteinini (Spike proteini) kodlayan genetik kodun lipid nanopartiküller içerisinde insan vücuduna enjekte edilmesi yöntemi ile immün yanıt oluşturmaktadır.
Boston (Birleşik Devletler) yerleşimli Moderna, son yıllarda mRNA teknolojisi ile RSV, İnfluenza, CMV ve Zika gibi bazı virüslere karşı aşı geliştirmeye çalışan bir özel bir biyoteknoloji şirketi olarak bilinmektedir. Geliştirdikleri mevcut aşı teknolojisini pandemi sonrası bir COVID-19 aşısı üretmek için kullanmaya başladılar. Birleşik Devletler Sağlık Bakanlığı’nın bir parçası olan ve uzun yıllardırmanın sonuçları hakemli bilimsel bir dergide yayınlanmıştır. Her iki çalışmada da sadece hafif-orta şiddette yan etkiler görülmesi aşının güvenirliliği konusunda kanıt sağlamış ve daha iyi immün cevap alınan yüksek doz 100 µg ile Faz 3 çalışmasına geçilmesine karar verilmiştir. Faz 1 çalışmaları sonrası aşılanan 34 sağlıklı bireyin daha uzun dönem immün cevapları incelenmiş ve ilk aşıdan 119 gün sonra tüm katılımcılarda antikor cevabının azalmakla birlikte devam ettiği gösterilmiştir 3 Aralık’ta yayınlanmıştır.
3. AstraZenaca/Oxford
Oxford Üniversitesi (Birleşik Krallık) ve bir İngiliz-İsveç ilaç şirketi AstraZenaca’nın pandemi başladıktan hemen sonra geliştirdikleri AZD1222 isimli aşı için İngiltere, Güney Afrika ve Japonya’da Mart ayından itibaren Faz 1/2 çalışmaları yapılmıştır. Faz 2/3 çalışmaları Mayıs’ta, Faz 3 çalışmaları Haziran’da başlamıştır. Bu çalışmaların sonuçları hakemli bilimsel dergilerde yayınlanmıştır.
Bu bakımdan ilk kez bir Faz 3 çalışması ara sonucunu hakemli bir dergide yayınlayan ilk aşı grubu oldular. Birleşik Devletler Federal Hükümeti’nden bir milyar doların üzerinde finansal destek (Operation Warp Speed) aldıkları bildirilmiştir. İlginç olarak 11 Aralık’ta benzer bir adenovirüs vektör aşısı olan Sputnik V’nin araştırmacılarıyla iki aşıda kullanılan vektörlerin birlikte kullanımı ile daha güçlü bir immün yanıt elde edilip edilemeyeceği ile ilgili bir çalışma için işbirliği yapıldığı duyuruldu.
3.Sinovac:
Sinovac Biotech Ltd., bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlayan aşıların araştırılması, geliştirilmesi, üretimi ve ticarileştirilmesine odaklanan Çin (Pekin) merkezli bir biyofarmasötik şirketidir. Çin için enterovirüs71 (EV71), hepatit A ve B, mevsimsel grip, H5N1 pandemik grip (kuş gribi), H1N1 (domuz gribi), suçiçeği ve kabakulak aşıları üretmektedir. CoronaVac ismi verilen aşı geleneksel aşı üretim yöntemiyle, canlı SARS-CoV-2 virüsünün laboratuvar ortamında üretilip inaktif hale getirilmesiyle geliştirilen bir aşıdır. Aşının üretimi daha önce bahsedilen genetik temelli aşılara göre (mRNA ve vektör) daha uzun sürer çünkü canlı virüs kültürlerde yetiştirilmeli ve sonra inaktive edilmelidir.
Etiketler
Bilgilendirme amaçlıdır